Başarısızlık nedir? Altın Tavsiyeler

25 Haziran 2021 18:28
resimler-makale/yks_tavsiye_motivasyon_moren_haber.JPG
google news

Son 2-3 yılını bir sınava çalışmakla geçirmiş, bu zamanın hakkını vermiş bir öğrenci sınavdan istediği sonucu alamadığı zaman tamamen başarısız mıdır? Bu sorunun cevabı başarı kavramına nerden ve nasıl baktığımızla ilgili.

Bu konuda temel iki yaklaşım var. Birincisi “Sonuç her şeydir.” yaklaşımı. Bu yaklaşım sadece ölçülebilen sonuçlar üzerine yoğunlaşarak, neticeye odaklanır. Önceden belirlenmiş ve tanımlanmış bir başarı yakalanmadığı müddetçe her şey başarısızlık olarak görülür. Örneğin ÖSYM tarafından belirlenmiş başarı sıralamasına giremediğinizde, kendinizi tamamen başarısız  olarak görürsünüz bu yaklaşıma göre. Bu da sizi eğer başarılı olamadıysanız verdiğiniz emeklerin anlamsız olduğu düşüncesine iter. Başarılı olamıyorsak, emek vermenin ya da verilmiş olan emeklerin bir anlamı yoktur çünkü.

İkinci yaklaşım ise bunun tersi olarak “Emek her şeydir” savını savunur. Sonucun hiçbir önemi yoktur. Emek verilmiş her işte, sonuçtan bağımsız olarak o emeği vermiş olduğunuz için bir başarısızlık halinden söz edilemeyecektir.

Peki başarı nedir? Başarının kriterleri var mıdır? Belirli ölçüleri varsa bunları sıralayabilir, tamamladıkça artılar atarak başarılı olmaya yaklaşabilir miyiz gerçekten de? Başarılı mıyız, değil miyiz buna karar veren kim? Başarıyı sadece eğitim hayatına endekslersek eğitim hayatındaki başarısızlıklarından sonra iş hayatında çok başarılı olanlar ile eğitim hayatında devamlı başarılı olsa da hayatta başarısız olduğunu düşünen ve gittikçe büyüyen “diplomalı işsiz” kontenjanını nasıl açıklarız?

Ebru T. Üzümcü ile Polat Doğru’nun Kendin Ol Hayatı Keşfet Kitabındaki değerlendirmelerinde bu konuda okurlarına sunduğu cevap ise şöyle;

“Bizce bir şey çok açık, o da şu: Başarı, başarısızlığın zıttı olan durum değil. Anlıyoruz ki başarılı olmak için sadece başarısız olmak yeterli değil.”

Her iki yaklaşımdan farklı şeyler önererek dengeye işaret eden yazarlarımıza göre emek vermek başarılı olabilmek adına tek başına yeterli değil. Başarının olmasa da emeğin kriterlerinin belirlenmesi gerekiyor. Örneğin verilen emek için “ne kadar” sorusu sorulmalı.

Başarılı olabilmek için ne kadar emek verilmeli?
Elinden ne kadarı geliyorsa, o kadar.

Yapmak istediğiniz iş için ya da ulaşmak istediğiniz hedef için verebileceğiniz emeğin altında performans gösteriyorsanız, sonuçtan bağımsız başarı için bir eksiklik yaratıyorsunuzdur. Yani elinizden gelenin en iyisini yaptığınızda o emek anlamlı hale geliyor. En iyisini, elinizden ne kadarının geldiğini de samimiyetle size söyleyecek olan kendinizi en iyi tanıyan kişi yani yine sizsiniz.

Sonuç ise başlı başına yeterli olmasa da başarı için önemli bir kriterdir. Tek başına yeterli olduğunu söylersek, hayattı boyunca girdiği tüm sınavlarda başarılı olan birinin en başarılı kişi olacağını söylemiş olurduk. Ancak bu bütün hayatınızı ve mutluluklarınızı başkalarının belirlediği kriterler üzerinden kurguladığınız ve yaşadığınız bir geleceğe götürürdü sizi. Bunun doğru ve uygulanabilir olmadığını söyleyen yazarlarımız başarı için şöyle bir sonuç çıkarıyorlar:

Başarı konusunda belki de en önem verdiğimiz mesaj şu: Başarı dediğimiz şey hayatın bir yerinde nokta değil. Hayatın içinde bir dalga. Sabit bir noktada durmayı başarı diye tanımlamak zor, insan sürekli devinim halinde bir varlık.

O devinim içinde değişen ihtiyaçlarımız, farklılaşan hedeflerimiz olabiliyor. Temel mesele kişinin kendisini tanıyarak elinden gelenin en iyisini belirlemesi, hedeflerini ortaya koyması ve bunları kullanarak sonuç almaya yönelmesidir.”


Kaynaklar/Ayrıca Bakınız:
Kendin Ol, Hayatı Keşfet, Ebru T. Üzümcü, Polat Doğru'nun kitabından yayarlanılmıştır.