Diderot Etkisi: Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık

31 Ekim 2021 03:10 Haftalık Kültür
resimler-kitap/diderot_etkisi.jpg
google news

21. Yüzyıl tüketim toplumuna ayna tutan kavramdır. Bu kavram ismini 18. Yy.da yaşamış Fransız filozof ve yazar Denis Diderot’tan alır. Diderot, bilimsel ve felsefi bilgileri Avrupa’ya yaymak amacıyla yazılan, Fransız Devrimi öncesindeki dönemin en önemli eserlerinden biri olan Ansiklopedi (Encyclopedie) adlı eserin iki yazarından biridir.

Değişim Rüzgarları

Neredeyse tüm yaşamını fakirlik ve sefalet içinde geçiren Diderot’un hayatı 1765 yılında değişti. Kızı evlenmek üzere olan Diderot, evlilik masraflarını karşılayabilecek durumda değildi. Bu durumu duyan Rus İmparatoru Büyük Katerina, Diderot’a yardım etmek istedi çünkü bir kitapsever olarak o zamanlarda yeni yayımlanmış Ansiklopedi kitabını okumuş ve çok sevmişti.

Bu sebeple Diderot’un kütüphanesini satın aldı ve kitaplarla ilgilenmesi için ona bir yıllık maaş teklif etti. Mali durumu bir anda değişen Diderot kızını evlendirdi. Evlendirirken kendisine kırmızı yeni bir sabahlık da aldı. Diderot’un yeni sabahlığı gerçekten çok güzeldi. Öyle güzeldi ki, Diderot zamanla sabahlığının diğer eşyaların yanında fazla güzel durduğunu hissetti.

diderot ansiklopedi

Bunun üzerine kendisine sabahlığına uygun eşyalar almaya başladı. Zarafet ancak eşyalarının arasındaki uyum ve güzellikle sağlanabilirdi çünkü. Bir eşyayı daha yenilediğinde evin içindeki güzellik, uyum içinde artıyor fakat eski eşyaların uyumsuzluğu daha çok göze batıyordu. Bu döngü o kadar olağan hale gelmişti ki Diderot kendini halı, şamdan, daha parlak bir ayna derken neredeyse tüm ev eşyalarını yenilerken buldu. Ancak o kadar harcama yapmıştı ki, mali durumu borca batmış hale geldi.

İşte o zaman Diderot uyandı ve aldığı her yeni şeyin onu daha çok almaya yönlendirdiğini fark etti. Bunun üzerine Eski Sabahlığım için Pişmanlıklar adlı yazıyı kaleme aldı. Yazının ikinci başlığı elde ettiği parayı nasıl yitirdiğine acı bir gönderme taşıyordu: “Servetten daha fazla zevke sahip olanlara bir uyarıdır.”

Tüketim Sarmalı

Diderot Etkisinin iki temel prensibi vardır:
1. Bir tüketici tarafından satın alınan tüm ürünler, tüketici kimliğinin bir parçası haline gelir ve bu kimlikle uyumlu olmayı hedeflemektedir.

2.Alınan yeni bir eşyanın bu kimlikle uyumlu olmaması durumda yeniden uyumun sağlanabilmesi için yeni eşya alınmaya başlanabilir. Böylece tüketim sarmalına girilebilir. 

tüketici

Bu prensiplere göre satın aldığımız eşyalar kimliğimizi oluşturur. Takım giydiğimizde rahat kıyafetlerin içinde olduğumuz gibi hissetmeyiz. Çok şık bir pantolon aldığımızda, eski ayakkabılarımız gözümüze çarpar. Gösterişli bir oturma takımına büyük bir televizyon ancak yakışır.

Anatomik Alışkanlıklar kitabının yazarı James Clear, kitabında bu etkiye değiniyor. Bu etkiden alışkanlık edinme bağlamında olumlu anlamda da yararlanabileceğimizden bahsediliyor. Alışkanlık istifleme metodu olarak adlandırılan metodla, eski alışkanlığınızın hemen ardına yeni bir alışkanlık eklerseniz, eski alışkanlığınız yeni alışkanlığınızı tetikleyen bir eyleme dönüşür. Böylece daha kolay alışkanlık edinebilirsiniz.

Diderot'un kendi deneyimlerinden damıtarak adını koyduğu bu sosyal kavram bugün 21.Yy kapitalizm sistemine ve tüketim eğilimlerimize ışık tutuyor. Diderot ise sabahlığına dair yazısında şu sözlere yer veriyor:
"Eski bornozumun mutlak efendisiydim. Yenisinin kölesi oldum."


Tüketim Çılgınlığı ve Diderot Etkisi, Mahfi Eğilmez, 2019

Dolar

16 Ekim 2021 23:03 Haftalık Kültür
resimler-kitap/dolar_nedir.jpg

Dolar kelimesinin kökeni, günümüz Çek Cumhuriyeti'nde bulunan Joachimsthal şehrinde 16.yy.da işlenen yeşil gümüş madeni paralara dayanır. Bu paralara Joachimsthaler ya da kısaca Thaler denmekteydi. Thaler kelimesinin zamanla Avrupa'da yayıldıkça Taler, Taler'dan da Dollar'a dönüştüğü düşünülüyor. Bir dolar yüz sente karşılık geliyor. Pek çok dolar bazlı para birimi olsa da en yaygın ve bilinen olanı, tüm dünyada bir ikame aracı olan Amerikan Doları yani USD.

Dolar sembolünün ortaya çıkışı ise tartışmalı bir konu. Bu konuda pek çok farklı görüş var. Bunlardan en kabul göreni, coğrafi keşiflerle sömürge arayışında olan İspanyolların, ticari faaliyetleri sebebiyle yaptıkları seyahatlerin bir sonucu olarak bu gümüş madeni paraları Avrupa'da yaygın hale getirdikleri fikrine dayanıyor. Bu fikre göre İspanyol parası "peso" tekil durumda kısaltıldığında büyük p harfi ile (P), çoğul durumda kısaltıldığında ise p üssü küçük s harfi ile gösteriliyordu. Zamanla ikinci kısaltmanın, p üzeri küçük s harfinin, p harfinin üzerine gelen büyük s harfi şeklini aldığı ve bu haliyle benimsendiği düşünülüyor. 

DOLAR İŞARETİ SEMBOLÜ

Bir diğer görüşe göre, bu işaret United States'in (Birleşik Devletler) baş harfinden geliyor. S harfi büyük u harfi ile birleştiğinde, u harfinin alt kısmının zamanla ortadan kalkmasıyla (u harfinin s harfinden oldukça küçük olduğu düşünülürse) iki çizgili bir s harfinin ortaya çıktığına inanılıyor. 

In God We Trust

Amerikan Dolarının öyküsü 1781 yılında The Bank of North America'nın para basmaya yetkili banka olarak atanmasıyla başlar. 1785 yılında ABD Kongresi Doları ABD'nin para birimi olarak kabul eder. 1792'de kabul edilen Tedavüle Para Çıkarma Kanunu ile ABD Darphanesi kurulur ve madeni para basmaya başlanır. İlk kâğıt para 1861 yılında dolaşıma çıkar. 1864 yılına gelindiğinde dönemin papazı banknotların üzerinde "Tanrıya Güveniriz" yazısının bulunmasını önerir. Önerisi kabul edilir ve 1965 yılında çıkarılan kanunla paraların üzerinde bu yazının bulunması zorunluluk haline getirilir. Bu söylemden önce paraların üzerinde kolonileştikten sonra birleşerek bağımsızlığını sağlayan ABD'nin, sloganı "E pluribus unum (Çokluktan Birliğe)" yazmaktadır. 


Piercy, Joseph, Semboller Evrensel Bir Dil, Maya Kitap,2021
Bankalarda bulunan dolar mevduatı