İnşirah Suresi

05 Aralık 2021 12:00 Haftalık Kültür
resimler-kitap/İNŞİRAH_SURESİ_2_1.jpg
google news

İnşirah suresi 8 ayetten oluşur ve Kur’an’ın doksan dördüncü suresidir. İniş sırasına göre on ikinci sure olduğu kabul edilen İnşirah, Mekke döneminde Duha suresinden sonra inmiştir ve bu surenin devamı gibidir.

Duha suresinin, İslam peygamberi Hz. Muhammed’e vahyin bir müddet kesildiği esnada Mekke müşriklerinin “Rabbi Muhammed’i terk etti, ona küstü” şeklindeki konuşmaları sebebiyle Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine indiği kabul edilir. Sure böyle bir zamanda Allah’ın Hz. Peygamber’i terk etmediği ve kendisine darılmadığını bildirir.  

“Vedduha, velleyli iza seca, ma vedde'ake rabbüke ve ma kala”

“Ant olsun kuşluk vaktine ve dindiği zaman o geceye ki,

Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı da.”

İnşirah suresi Duha suresinden sonra inmiştir. Bu surede Hz. Muhammed’e, yaşadığı sıkıntılar için kendisini teselli edebilmesinin sağlandığı, içindeki sıkıntıların kaldırıldığı bildirilmektedir.

“Elem neşraḣ leke sadrak, ve veḋa’nâ ànke vizrak, elleżi enģaḋa ẑahrak ve rafâ’nâ leke żikrak,

feinne me’àl’ùsri yûsra, inne me’àl’ùsri yûsra, feiżâ ferağte fensab ve ilâ rabbike ferğab.”

“(Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

Senin şânını yükseltmedik mi?

Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.

Ancak Rabbine yönel ve yalvar.”

İnşirah, her zorluğun yanında kolaylığın da olduğunu bildiriyor, yedinci ayette geçen bir işin bitince diğerine koyul ifadeleriyle devam edebilmek için dayanma gücünün varlığı hatırlatılıyor. Hinduların Mantraları gibi Müslümanlar da yüzyıllardır bu iki sureden gönüllerine ferahlık vermesi, sıkıntılı zamanlarında maneviyatlarının güçlenmesi amacıyla yararlanmaktadırlar. Ne zaman, hangi duanın ardından, günde kaç kez okunması gerektiği gibi tartışmalardan oldukça uzak bir noktada durmakla birlikte, İnşirah suresi Buket Uzuner’in Kumral Ada Mavi Tuna kitabında sorduğu bir soruyu akıllara getiriyor:

“Yoksa mucizeler yalnızca onlara inananlar için mi gerçekleşir?"


Kaynak: Kurandiyanet.gov.tr

Bulutların Üzerinde Yolculuk

18 Temmuz 2021 20:30 Haftalık Kültür
resimler-kitap/bulutların_üzerine_yolculuk_anlamı_moren_haber.jpg

Bulutların Üzerinde Yolculuk ya da Sis Denizinde Amaçsızca Dolaşan Adam (Orijinal Adlandırma: Der Wanderer über dem Nebelmeer), Alman ressam Caspar David Friedrich tarafından 1818'de çizilen yağlı boya tablosudur. Günümüzde, Almanya'nın Hamburg kentindeki Kunsthalle Hamburg Müzesi’nde sergilenmektedir.

DETAYLAR

Eserde ilk dikkat çeken, genellikle tercih edilen yatay çalışma yerine izleyiciye yakın olan nesnenin ayakta duruşuyla oluşturulmuş dikeyliğin tercih edilmesidir. Nesne yani adam, sırtını dönmüş vaziyette önünde uzanan sisli doğa manzarasını yüksek bir tepeden izlemektedir. Yüzü gösterilmediği için manzara karşısındaki duyguları ve kişiliğine dair detaylar izleyicinin hayal dünyasına bırakılmıştır.

Ressam böylelikle izleyicilere manzarayı ve hissettirdiklerini tablodaki adamın gözünden değil, kendi gördüğü şekliyle aktarmış olur. Bizleri sisler içindeki manzaraya, daha geniş bir perspektiften doğaya onun gözünden bakmaya ve manzara karşısındaki hislerini anlamaya iter. Resimdeki adam izleyici olur ve ressamın gözleriyle manzaraya bakar.

Romantik bir ressam olan Friedrich’e göre doğayı incelemek, insanı anlam arayışına yönlendiren bir yolculuktur. Bu sebeple doğayı anlama çabası ressam için kişinin kendini anlayarak aydınlanmasına hizmet eder. Resmin teması kendi üzerine düşünme eylemidir.

Tarihçi John Lewis Gaddis, adamın kayalıklar üzerindeki duruşunu bir çelişkiyle bağdaştırır. Adam bulutların üzerindedir, her şey onun altında gözükmektedir. Güçlü ve kendinden emin duruşu ve resmin ortasında konumlandırılmasıyla da bir güç timsalidir. Bu konumda kendini dünyanın hâkimi olarak gördüğü söylenebilir. Ancak resmin tamamına baktığımızda, heybetli dağlar ve engin gökyüzü altında küçük kalmaktadır. Öyle ki uzakta görünen sisler içindeki dağlardan daha alçak bir konumda olduğu seçilmektedir. Bu ressamın, dünyanın tepesindeki bir adamın dahi doğa karşısında küçük kalacağını hatırlaması gerektiğini söyleme biçimidir. Bir yönüyle doğanın gücü karşısında insanın önemsizliğini hatırlatır.

Resme bakıldığında, zirveye tırmanmanın haklı gururunu yaşayan bir adam da görülebilir, kendini sisler içerisinde kaybetmiş bir şekilde tehlikeli bir yamaçta bulan bir adam da. Bazı eserlerin size anlattıkları sizin onlara anlattıklarınızla ilgilidir. Bu eserin size anlatacakları, kendi hissettiklerinizin sesinden başka bir şey değil.

Kaynaklar/Ayrıca Bakınız:
mozartcultures.com
Dr. Gülşah Meral Özgür
Düşünbil Dergisi, Çeviri Video
Tablo Viki