Mona Lisa Gülümsemesi
Leonardo Da Vinci 1452- 1519 yılları arasında yaşamış bir dâhidir. Ressam, heykeltıraş, mühendis, mimar, bilim insanı ve mucittir. Floransalı bir babanın evladı olan sanatçı, ilk gençlik yıllarını Floransa’da geçirmişti. Elli yaşına geldiğinde, pek çok ülke gezmiş ve çalışmalarda bulunmuş büyük bir bilim insanı ve ressam olarak biliniyor ve krallara hizmet ediyordu. Örneğin Sultan 2. Beyazıt’ın isteği üzerine bir Boğaziçi köprüsü projesi tasarladığı kaynaklarda geçiyor. Ancak tasarıları ve çalışmaları sıklıkla yarıda kalmış, ömrü boyunca üretkenliği ile tezatlık oluşturacak kadar az sayıda eser bizlere bırakmıştır. Mona Lisa, bunlardan en bilinenidir ve hikayesi sanatçının eve dönüşüyle başlar.
1502 yılında Leonardo, memleketi Floransa’dan bir sipariş alır. Georgio Vassari’nin 1550’de sanatçı hakkında yazdığı biyografide aktardığına göre Floransalı tüccar Francesco del Giocondo karısı Mona Lisa’nın resmini yapmasını ister. İtalyanlar bu resme bu sebeple La Gioconda (güler yüzlü) ismini yakıştırsalar da resim kadının ilk ismi olan Mona Lisa (Madam Lisa) olarak tüm dünyada bilinmektedir.
Rivayete göre Leonardo resimde kadının gülümsemesini istemiş ve bu sebeple resmederken atölyesinde hep çalgıcılar bulundurmuş. Dört yıl süren resmin yapımı tamamlanmış ancak hiçbir zaman teslim edilmemiş ve hayatı boyunca Leonardo’nun atölyesinde ona eşlik etmiş.
Eser, günümüzde Fransa’da bulunan Paris’teki Louvre Müzesinde özel koruma önlemleri altında sergileniyor. 1517 yılında Leonardo, kralın davetiyle Fransa’ya göç etmiş ve hayatının sonuna kadar burada kalmış. Eser de onunla birlikte Fransa’ya gitmiş, ölümünden sonra da krala satılmış. Bu sebeple bugün Paris’te sergileniyor.
Mona Lisa’nın dünyanın en bilinen kadınlarından biri olmasında Leonardo da Vinci’nin çok yönlü kişiliği ve üstün yeteneğinin yanında sansasyonel bir olaya karışması da etkili olmuş. Mona Lisa, 1911 yılının Ağustos’unda milliyetçi duygularla ona yaklaşan Vincenzo adlı bir İtalyan tarafından müzeden kaçırılmış. Vincenzo Mono Lisa’yı Paris’teki evinde neredeyse iki yıla aşkın bir süre sakladıktan sonra satmak için harekete geçtiğinde yakalanmış. Bu süreçte Mona Lisa’yı arayan yetkililer tarafından tablonun kopyaları basılmış ve her yere dağıtılmış, öyle ki Mona Lisa’nın çalınması ve arama çalışmaları onu zamanın en popüler kadınına dönüştürmüş.
Leonardo Da Vinci şüphesiz gerçek bir dâhiydi. Öyle ki bu resimde sfumato denilen bir teknik kullanarak, renk tonlarının yumuşak bir biçimde birbirine geçişini sağlamıştır. Bu yumuşak etki ile o döneme kadar portrelerde görülen kas katılığı aşmış ve Mona Lisa’nın sırrı olan o belli belirsiz gülümsemeyi yaratmıştır.
Gerçekten de Mona Lisa’ya baktığınızda onun gülümsediğini düşünebilirsiniz. Ancak biraz daha incelediğinizde bakışlar mesafeli bir ifadeye bürünür. Bu sizi düşündürür... Mona Lisa mutlu mu, mutsuz mu? Neşeli mi hüzünlü mü? Cevap Leonardo için de sizin için de aynı: Onu nasıl görmek istiyorsanız öyle.
Leonardo Da Vinci, Buchholz, Literatür Yayımları
Sanatın Kısa Öyküsü, Hodge, Hep Kitap
Ünlü Ressamlar Hayatları ve Eserleri, Sadun, Altuna, Hayalperest
Semadirek Kanatlı Zaferi
Yunan Helenistik Dönem Sanatının şaheserlerinden biri olan Kanatlı Zafer Heykeli, Paris’te bulunan ünlü Louvre Müzesinde Daru Merdivenlerinde sergilenmekte. Kanatlı Zafer Heykeli veya Kanatlı Nike Heykeli adlarıyla bilinen heykel, müzede Semadirek Kanatlı Zaferi adıyla sergileniyor.
MÖ 2.yy.dan kalma eser adını keşfedildiği yer olan Yunanistan’ın Semadirek (Y: Samothrace) adasından alıyor. Eser 1863 yılında Fransız arkeolog Charles Champoiseau tarafından keşfediliyor. Adada denizciler için yapıldığı düşünülen antik bir tapınakta bulunan eser, bulunduğu tarihi tapınak alanından Paris’e parça parça getirilip birleştiriliyor. Tekrar tekrar restorasyona uğrayan eser, kanatların bir kısmı doldurularak son halini alıyor ve 1884 yılından beri Paris’te sergileniyor.
Paros (Yunanistan Mermeri) ile yapılmış; kanatlı, kaidesiyle birlikte yaklaşık beş metre boyunda başsız ve kolsuz bir kadın heykeli olan eserde Yunan zafer tanrısı Nike temsil ediliyor. Zafer tanrısı Nike’nin heykelinin, adada gerçekleşen bir deniz savaşında kazanılan bir zaferden sonra, zafer tanrısını onurlandırmak adına taş bir gemi pruvasının üzerinde sergilenmek üzere inşa edildiği düşünülüyor.
Zaferin Habercisi Tanrıça
Nike, zafer tanrıçası, zafer haberlerini veren bir ulak. Türkiye’de Efes Antik kentinde de bir tasviri bulunan Yunan tanrıçası, çoğunlukla sağ elinde palmiye yaprağı olan genç ve kanatlı bir kadın olarak tasvir ediliyor. Nike’nin savaş alanında kanatlarıyla gezdiği, zafer sahiplerine defne çelengi sunduğuna inanılıyor. Aynı zamanda hızlı hareket etmesiyle de bilinen Nike, Romalılar Yunan topraklarında hüküm sürmeye başladığında hızın ve zaferin temsilcisi Victoria halini alıyor.
Bulunduğu adadaki tapınaktaki hâkim rüzgâr yönüne uygun yerleştirilmiş heykele bugün Paris’te baktığınızda adadaki esen rüzgârı üzerinden hissedebilirsiniz. Yukarı kıvrılmış üst gövdesi ve öne doğru hareket eden ayakları ile rüzgârı tüm bedeniyle karşılıyor. Yukarı doğru açılan kanatları ile rüzgârı bedeninde döndürüyor ve rüzgâr, onu kanatlarının altından ileriye taşıyan bir kamçı gibi yükseltiyor. Rüzgarla bir bütün olmuş, doğayla kucaklanan bir tanrıça heykeli Semadirek’in Kanatlı Zaferi.
19.yy.’ın Sanat Eseri
Son kez 2013 yılında 1 Milyon Euro’ya restore edilen ve son halini alan heykel için Louvre Müzesi proje başkanı Ludovic Laugier, heykelin Helenistik bir baş yapıt olmasının yanı sıra üzerinde yapılan restorasyon çalışmaları nedeniyle 19. Yy.ın tarihsel sanat örneği olduğunu ifade ediyor.
İlk halinin keşfinden sonra birçok arkeolog heykelin diğer parçalarını bulmak için araştırmalarını yıllarca sürdürüyor. Ancak birçok kazıdan sonra yalnızca sağ elin yüzük parmağı ve başparmağı bulunabildi. Araştırmacılar parmakların açık oluşu sebebiyle Nike’nin sağ eliyle bir şeyi, belki bir defne çelengini tutmuş olabileceği teorisini sundular.
NİKE Markası
Ne var ki 1950 tarihinde son bulunan parçanın üzerinden geçen yıllardan sonra yeni bir parçası bulunamadı ve Kanatlı Zafer Heykeli, kolsuz ve başsız kanatlı bir kadın formuyla Louvre Müzesinin en bilinen parçalarından biri olarak ikonikleşti.
Bugün dünyaca ünlü spor giyim markası Nike’ın isminin, firmada çalışan ve bir koşucu olan Jeff Johnson tarafından rüyasında bu tanrıçayı görmesi üzerine değiştirilerek verildiği biliniyor.
louvre.fr
*focus.louvre.fr/en/winged-victory-samothrace
Khan Akademi
Photo by Daniele D'Andreti on Unsplash
Photo by Jon Tyson on Unsplash
Photo by Marie-Lan Nguyen