Afet Sonrası Ruh Sağlığı
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 1 Milyon 200 Bin Öğretmen İçin "Afet Sonrası Psikososyal Destek" Seminerleri Başlattı. Milli Eğitim Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, ülke genelinde görev yapan yaklaşık 1,2 milyon öğretmenin, "afet ve kriz yönetimi" ve "afet sonrası ruh sağlığı" gibi konularda bilgi ve becerilerinin artırılması amacıyla seminer programı hazırladı.
Öğrencilerin afetten etkilenme düzeyleri dikkate alınarak, okul içinde kendilerini güvende hissetmeleri ve dahil oldukları ortama uyumlarını kolaylaştırmaları için öğretmenlere katkı sağlaması amaçlanan eğitim, öğretmen bilişim sistemi ağında (OBA) izlenebilmektedir.
Psikolog Prof. Dr. Acar BALTAŞ tarafından "Deprem Sonrası Psikososyal Destek Eylem Planı" kapsamında hazırlanan “Afet Sonrası Ruh Sağlığı Semineri” inde depremden etkilenenleri gruplara ayırmaktadır. Psikolog Baltaş’a göre depremden etkilenenleri 5 grupta değerlendirmektedir;
- Enkazdan çıkanlar,
- Yıkım altında kalmadan kaçmayı başaran ancak o günlerde olan bitene tanık olanlar,
- Görevli veya gönüllü olarak kurtarma etkinliklerine katılanlar,
- Afet bölgesi ile yakın aile ve dostluk ilişkileri olanlar,
- Günlerce televizyondan veya sosyal medya üzerinden enkaz ve kurtarma görüntülerine maruz kalan, afetin içinde yaşamadıkları halde, olayları televizyon ve sosyal medya bağlantılarından izleyenler.
Psikolog Baltaş yayınladığı “Afet Sonrası Ruh Sağlığı” makalesinde de Türkiye’deki milyonlarca insanın gelişmelerden derin bir şekilde etkilendiği böyle zorlu bir süreçte insanın ruh sağlığını koruması ve sağlam kalması için üç temel ve iki de ikincil öneri sunmaktadır.
Temel önerilerin birincisi “işimize odaklanmak” tır. Ruh sağlığını korumanın en önemli adımı “anlamlı bir üretim içinde olmaktır”. Bu nedenle işinizi yapın, özellikle de her zaman yaptığınızdan daha iyi ve özenli yapmaya gayret edin.
İkinci öneri eğer afetten etkilenen insanlara karşı sorumluluk hissediyorsanız kendi paranız, zamanınız, varsa fikir ve girişimciliğinizi kullanarak onların hayatına katkı sağlayacak bir girişimde bulunun.
Üçüncü öneri de tüm afetler için sivil toplum örgütlerinde görev alın.
İkincil önerilere gelince: Sahip olduklarınızın (maddi ve manevi) kıymetini bilin. Bu konudaki farkındalığınızı geliştirin. Daha sonra da dertleriniz ve sıkıntılarınızı düşünün ve bunların ne kadar önemli olduğu konusunda bir kere daha düşünün.
Son olarak Baltaş, “yüreğinde empati kırıntısı barındıran her insanın acı, üzüntü, keder, çaresizlik, mahcubiyet ve sorumluluk duyması normaldir. Bu duyguların altında ezilmemek için yası dönüştürmek ve acıdan fazlasını bulmak gerekir. Unutmamak gerekir ki, yaşadığımız türden toplumsal travmalar toplumun birbirine kenetlenmesiyle ve süreç içinde iyileşir. Yalnız bırakılma duygusu travmanın kendisi kadar ağırdır. Yardım etme ve iyilik yapma duygusunun, anlam arayışına da temel oluşturarak güçlü bir iyileştirici etkisi olduğu, bilimsel olarak kanıtlanmıştır.” konusuna vurgu yapmaktadır.
Kaynak