Geleceğin Yakıtı Hidrojen Mi?
22 Mart Dünya Su ve 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü, dolayısıyla Meteoroloji Mühendisleri Odası tarafından yayınlanan E-bültenin 23 Mart 2021 özel sayısında Meteoroloji Mühendisleri Odası Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mahmut Celal Barla’nın hidrojen yakıtı konusundaki görüşlerine yer verildi. Bültende yayınlanan açıklamada, günümüzün en önemli sorunlarından birinin çevre kirliliği sorunu olduğu ve bu konuda uzunca bir süredir bir yenilik arandığı belirtilmiştir. Bilim İnsanı Barla’ya göre, çevre kirliliği denince akla en çok hava kirliliği yani başka bir deyişle karbon salınımının artması geliyor. Her ne kadar doğal gaz kullanımı ile karbon salınımında bir azalma olduysa da havadaki karbon oranında istenen bir düzeye henüz inilemediği ortadadır.
Günümüzde karbon salınımına bağlı olarak küresel ısınma veya iklim değişiminden söz edilmektedir. Tüm bu sorunlardan kurtulmak için enerji kaynağı olarak hidrojen kullanılması fikri tartışmaya açılmıştır.
Makalede, hidrojenin günümüzde endüstride yakıtların kükürdünü almak, amonyak ve azotlu gübre üretmek gibi konuların dışında, uzay uçuşlarında yakıt olarak da kullanıldığı, ancak hidrojenin -253°C da sıvılaşmasından dolayı depolama esnasında sızma gibi sorunlara neden olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle depoların ister istemez daha büyük olması gerektiği aktarılmıştır. Makalede verilen örnekte; 1 litre benzine karşın 4 litre sıvı hidrojen veya 8 litre sıkıştırılmış hidrojene gereksinim vardır.
Bilim İnsanı Barla’ya göre, hidrojen elde etmenin günümüzde kullanılan en geçerli yolu elektrolizdir. Hidrojen suyun elektrolizi ile elde edilir. Dolayısı ile elektriğe gereksinimi vardır. Bu nedenle, karbon salınımı ikileminden uzaklaşmak için elektriğinde yenilenebilir enerjilerden üretilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan hidrojen kullanıldığında sıfır karbon salınımı olmakla beraber yanma ürünü olarak da su oluşmaktadır.
Bilim insanları, gün geçtikçe atmosferdeki su miktarının artacağını ve bunun sonucunda yağış miktarının da aynı oranda fazlalaşacağını belirtmekle beraber, olası sonuçların önceden hesaplanması gerektiğine işaret etmektedirler.
Makalede sonuç olarak, olumlu yanlarının yanı sıra çözülmesi gereken sorunların varlığı görüşü ile 2050 yılından sonra deniz, hava ve demiryolu taşımasında hidrojenin yakıt olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. Doğal olarak hidrojene dair sorunlar çözüme ulaştırıldığında, özellikle yakıt pilleri olarak kullanılması, toplu ve bireysel taşımada petrolün yerini alabileceği görüşüne yer verilmiştir.