Karaca Mağarası Sizleri Bekliyor, Mağaranın Sağlığa Faydaları

11 Temmuz 2021 23:06 Çevre
resimler-haber/Moren_haber_karca_mağarası_gümüşhane.jpg
google news

Adını, bulunduğu köyün mahallesinden alan Karaca Mağarası, doğanın milyonlarca yıl uğraş vererek ortaya çıkardığı bir şaheserdir. Sabırla nakşedilen, her noktasına ayrı özenin gösterildiği muhteşem bir yapıttır. Mağara, daha ilk andan itibaren ziyaretçilerini büyüler. Attığınız ilk adımda bilinmezi keşfetmenin verdiği heyecanı duyarak ilerlersiniz. İç içe geçen sayısız oluşumda ışık ve gölgenin ortaya çıkardığı eşsiz şekiller, sizi gerçek dünyadan alır ve bir hayal dünyasına taşır. Burada taşlar adeta kuş olur, heykel olur, ebru olur.  Mağara hayal dünyanızda ete kemiğe bürünüp bambaşka bir dünya olur. Karaca’da insan doğanın hükümdarı değil, onun mütevazı bir parçasıdır.

ÖZELLİKLERİ
Dolomitik kireçtaşları içerisinde gelişen karstik oluşumlarıyla ön plana çıkan Karaca Karstik Mağarası, önceleri yöre halkı tarafından bilinmesine ve bulunuşuyla ilgili farklı efsanelerin anlatılmasına rağmen, bilimsel anlamda ilk kez  Karaca Mahallesinde Jeoloji Mühendisi Şükrü Eroz'ün 1990 yılında yapmış olduğu çalışmalar ile adını duyurmuş, 1996 yılında fiili olarak turizme açılmıştır. 

Gümüşhane'nin Torul İlçesine bağlı Cebeli köyü sınırları içerisinde bulunan Karaca Mahallesinin hemen güneybatısında yer alır. Şehir merkezine 17 kilometre mesafede, denizden 1550 metre yüksekliktedir. Gümüşhane-Trabzon karayolunun 12. kilometresinden kuzeye ayrılan, 4 kilometrelik yolu takip ederek mağaraya ulaşılır.  Mağaranın bulunduğu mevkide ziyaretçilerin yeme, içme, dinlenme ve hediyelik eşya satın alma gibi ihtiyaçlarını karşılayacakları tesisler mevcuttur.

Mağara içerisinde beyazdan laciverte çeşitli renklerdeki travertenlerin varlığı  travertenleri oluşturan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerin çok yoğun olduğunu göstermektedir. Karaca Mağarası kuru bir mağaradır. Ancak tavan ve duvarlardan sızan sular mağara tabanında gölcükler oluşturmuştur. Özellikle mağaranın son kesimlerindeki bu gölcüklerin derinliği 1 metreyi bulmaktadır. Oluşum halen devam etmekte olup, 1 cm'lik dikit ve sarkıt tam 12 yılda oluşmaktadır. Mağaranın yaşı yaklaşık 15 milyon yıl olarak tahmin edilmektedir. Renk ve motif çeşitliliği açısından dünyada eşine az rastlanan mağara türüdür.

SAĞLIK İÇİN YARARLI 
Gümüşhane Valiliği’nden yapılan açıklamayla mağaranın farklı bir yönüne ışık tutuluyor: “Mağaranın görsel güzelliğinin yanında bir başka özelliği daha var. Astım hastaları için buraya yapılan gezi bir kür niteliği taşıdığı. Çünkü 12-17 derece ortalama ısısı, %70 civarı mutlak nem oranı, polen ve tozlardan arınmış yüksek oksijenli havasıyla hastaların çok daha kolay nefes almalarına olanak sağlar. Bu yüzden kronikleşmemiş astım hastalarına iyi gelmektedir. Mağara temiz ve polensiz havasıyla hiçbir hastalığı olmayan ziyaretçilere dahi sağlıklı bir nefes olanağı ve dinçlik sağlamaktadır. Ayrıca mağara havası yaz aylarında  dışarıya göre daha serin, kış aylarında ise nispeten daha sıcaktır. Bu özellikleri ile mağara, küçük bir mikroklima alanı olarak düşünülmektedir."