Zilif, Oruç Aruoba

11 Temmuz 2021 22:22 Haftalık Kültür
resimler-kitap/ZİLİF.jpg
google news

Zilif, Oruç Aruoba’nın kızı Filiz’e yazdığı bir mektuptur. Yazar intiharı düşündüğü bir gece, o zamanlar daha çocuk olan kızı Filiz’e bir mektup yazar. Daha sonra intiharı gerçekleşmez, mektup Ocak 2002’de çok az sayıda basılır. Zilif, yazarın kızının adı olan “filiz” kelimesinin tersten okunuşudur. Yazar geçtiğimiz yıl hayatını kaybettikten sonra Nisan ayında tekrar basılmıştır. 32 sayfadan oluşur, ancak her sayfada neredeyse bir paragraf yazı bile yoktur, oldukça kısa ve akıcı bir eserdir.

Yazar bir Temmuz akşamında, zorlukla yazıyorum, diye başlar mektubuna. Ellerinin titrediğini ve yazdığı defteri kendisinin yaptığını söyler, bu sebeple yazısının düzensizliğini mazur görmesini dileyecek kadar naiftir.

“Bu dünya pek fazla şey vermedi bana, hoş ben de ona pek bir şey vermedim ya… Ama başlangıçta öyle değildi. Gençliğimde ben de coşkuyla, tutkuyla atılmıştım hayata; Annen’i sevmiş, işimde de başarılı olmak istemiştim. Sonra, biliyorsun, işimi de Annen’i de kaybettim. (Her şeyimi) Peki nasıl oldu da bu hale düştüm? Sana anlatmaya çalışacağım. Umarım anlarsın; çünkü bu anlatacağımı anlayabileceğinden pek emin değilim, çünkü, belki ben de tam olarak anlayamamışımdır ve anlatamıyorumdur…

“Coşku”, “tutku” dedim. Bu duygularla, şunu isteyerek giriştim hayata: Tanınmak. İnsanların, hele, yakınlarımın, beni tanıması, yaptıklarımı görmeleri, ne yaptığımı anlamaları. Bak, sevmesi, saymaları demiyorum; amacım da birçoklarının yaptığı gibi, kendisini şöyle şöyle göstermek, şu şu gibi görünmek, hak etmediği bir sevgi bulmak, layık olmadığı bir saygı görmek değildi. Beni ben olarak tanısınlar, bilsinler istiyordum. Gençtim, dopdoluydum; büyük işlere girişmek, gücümü sınamak, başarıya ulaşmak istiyordum. Bunları yaparken de nasıl bir kişi olduğum ortaya çıksın, gözüksün istiyordum. İşte etrafımdakiler de bu kişiyi, bu “ben”i görsünler, kişiliğimi anlasınlar istedim. Sahici olmak; sahiden anlaşılmak, tanınmaktı istediğim.

Ama beni tanımalarını en çok istediğim kişiler, beni en çok yanlış anlayan kişiler oldular. Bak sakın sen de yanlış anlama: Sızlanıyor değilim, hiçbir şeyden yakınmıyorum. Davacı değilim dünyadan. Bunları yalnız senin için; şimdi, sana, yazıyorum. Başka kimseye söyleyecek sözüm yok.”

Bu metnin bütün yayın hakları Dr. Filiz Ersel’e aittir. Sel Yayıncılık, Oruç Aruoba, 2021, 4.Baskı

Dolar

16 Ekim 2021 23:03 Haftalık Kültür
resimler-kitap/dolar_nedir.jpg

Dolar kelimesinin kökeni, günümüz Çek Cumhuriyeti'nde bulunan Joachimsthal şehrinde 16.yy.da işlenen yeşil gümüş madeni paralara dayanır. Bu paralara Joachimsthaler ya da kısaca Thaler denmekteydi. Thaler kelimesinin zamanla Avrupa'da yayıldıkça Taler, Taler'dan da Dollar'a dönüştüğü düşünülüyor. Bir dolar yüz sente karşılık geliyor. Pek çok dolar bazlı para birimi olsa da en yaygın ve bilinen olanı, tüm dünyada bir ikame aracı olan Amerikan Doları yani USD.

Dolar sembolünün ortaya çıkışı ise tartışmalı bir konu. Bu konuda pek çok farklı görüş var. Bunlardan en kabul göreni, coğrafi keşiflerle sömürge arayışında olan İspanyolların, ticari faaliyetleri sebebiyle yaptıkları seyahatlerin bir sonucu olarak bu gümüş madeni paraları Avrupa'da yaygın hale getirdikleri fikrine dayanıyor. Bu fikre göre İspanyol parası "peso" tekil durumda kısaltıldığında büyük p harfi ile (P), çoğul durumda kısaltıldığında ise p üssü küçük s harfi ile gösteriliyordu. Zamanla ikinci kısaltmanın, p üzeri küçük s harfinin, p harfinin üzerine gelen büyük s harfi şeklini aldığı ve bu haliyle benimsendiği düşünülüyor. 

DOLAR İŞARETİ SEMBOLÜ

Bir diğer görüşe göre, bu işaret United States'in (Birleşik Devletler) baş harfinden geliyor. S harfi büyük u harfi ile birleştiğinde, u harfinin alt kısmının zamanla ortadan kalkmasıyla (u harfinin s harfinden oldukça küçük olduğu düşünülürse) iki çizgili bir s harfinin ortaya çıktığına inanılıyor. 

In God We Trust

Amerikan Dolarının öyküsü 1781 yılında The Bank of North America'nın para basmaya yetkili banka olarak atanmasıyla başlar. 1785 yılında ABD Kongresi Doları ABD'nin para birimi olarak kabul eder. 1792'de kabul edilen Tedavüle Para Çıkarma Kanunu ile ABD Darphanesi kurulur ve madeni para basmaya başlanır. İlk kâğıt para 1861 yılında dolaşıma çıkar. 1864 yılına gelindiğinde dönemin papazı banknotların üzerinde "Tanrıya Güveniriz" yazısının bulunmasını önerir. Önerisi kabul edilir ve 1965 yılında çıkarılan kanunla paraların üzerinde bu yazının bulunması zorunluluk haline getirilir. Bu söylemden önce paraların üzerinde kolonileştikten sonra birleşerek bağımsızlığını sağlayan ABD'nin, sloganı "E pluribus unum (Çokluktan Birliğe)" yazmaktadır. 


Piercy, Joseph, Semboller Evrensel Bir Dil, Maya Kitap,2021
Bankalarda bulunan dolar mevduatı