Paris İklim Antlaşması Onaylandı.. Antlaşmanın Getirdiği Yenilikler Neler?

12 Ekim 2021 18:00 Çevre
resimler-haber/Paris_İklim_Antlaşması.jpg
google news

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Paris İklim Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda oy birliğiyle kabul edildiğini duyurdu. Bakan Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"İklim değişikliği ile mücadelemize büyük güç katan ve 2053 net sıfır emisyon hedefimizin temelini oluşturan bu adımın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Süreçte ter döken bütün arkadaşlarım ile Gazi Meclisimizin değerli milletvekillerine şükranlarımı sunuyorum. Hayırlı uğurlu olsun."

Paris İklim Antlaşması Neyi Anlatıyor? 

1- Antlaşmanın temel amacı sera gazlarının atmosferde sebep olduğu zararlı etkilerinin emisyon azaltımı yoluyla önüne geçilmesi. Bu anlamda iklim kriziyle mücadele amacıyla devletlerin ortak hareket etmelerine öncülük ediyor. Bugüne kadar 191 ülkenin taraf olduğu Antlaşma; küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı ve bu doğrultuda, yüzyılın ortasına kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanması için ülkelerin ortak çalışmasını teşvik ediyor. 

2- Ülkemiz, Paris Anlaşması’nı, 22 Nisan 2016 tarihinde, New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisiyle birlikte imzaladı.Türkiye aradan geçen 5 yılın ardından tüm çalışmaların tamamlanmasıyla sözleşmeyi Ekim 2021'de iklim politikasında değişikliğe gidileceğini vurgulayarak onayladığını duyurdu.

3- Bunun ardından TEMA Vakfı, WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Greenpeace'in aralarında bulunduğu 15 çevreci kurum ortak bildiri yayımladılar. Yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurul'unda yaptığı konuşmasındaki "Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz” sözlerine yer verildi. Bu sözlere ve taahhüde istinaden 2053 hedefine ulaşmak için kısa vadede emisyon azaltım hedeflerinin belirlenmesi ve enerji başta olmak üzere sanayi, ulaştırma, bina, tarım, atık ve doğal kaynakların kullanımı konularında yeni eylem planları hazırlanması beklentilerinin olduğu belirtildi. 

grafik

En Çok Kömürle Çalışan Termik Santraller Sera Gazına Sebep Oluyor

Türkiye, dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada ve kişi başı emisyonları her gün artıyorTÜİK’in paylaştığı verilere göre, Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonun %72’sini enerji sektörü oluşturuyor. EPİAŞ tarafından paylaşılan güncel üretim istatistiklerine göre ise, Ağustos  2021 itibariyle enerji üretiminin yüzde 30’u kömürden elde ediliyor. 

Paris Anlaşması’nın, devletlerin antlaşmaya sağlayacakları katkıları beyan ettikleri Ulusal Katkı Beyanı’nda Türkiye, referans senaryoya göre sera gazı emisyonlarında 2030 yılında %18 ila %21 azaltım öngörüyor. 

termik santral

Antlaşmaya sunduğu Niyet Beyanında enerji alanında;
elektrik üretiminde yerinden üretimi
yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi
2023 yılında 1 adet nükleer santralin devreye alınması
yenilenebilir güneş ve rüzgar enerjisinden hedefte belirtilen miktarda enerji sağlanması
elektrik şebekelerindeki %15 oranında kaçakların önlenmesi
tüm hidrolik kapasitenin kullanılması ve kamu elektrik santrallerinde rehabilitasyona gidilmesi planları yer alıyor.
Bu hususta Türkiye'nin, en çok sera gazına sebep olan termik santrallere dair bir taahhüddüne yer verilmiyor.

Ancak; antlaşmada belirtilen ulusal şartlar kapsamında sera gazlarının emisyonlarının kontrollerine yönelik olarak enerji ve sanayi sektürünü de içine alan faaliyetlerde 2012 yılından beri seri gazı salınımında kontrol uygulandığına yer verilmiş. 

Türkiye Daha İyisini Yapabilir

Yapılan açıklamada “Türkiye’nin sadece elektrik arzı, kara yolcu taşımacılığı ve konut yapıları sektörlerinde iklim eylemini artırması bile, ülkenin toplam sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar %14’e varan oranlarda azaltarak hâlihazırdaki emisyon artış eğilimini tersine çevirebilir.” ifadesi yer alırken, belirlenen %18 azaltım oranı Türkiye için "daha iyisi yapılabilir" olarak yorumlanıyor.