Topal Osman Ağa’nın Giresun Kalesindeki Mezarı
Hacı Topal Osman Ağa, Kurtuluş Savaşı'nda Doğu Karadeniz'de faaliyet gösteren mahallî milis güçlerinin reisi ve muhafız taburu komutanı. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Giresunlulardan oluşan muhafız kıtasının komutanıdır.
Giresun’un Hacı Hüseyin mahallesinde doğdu. Ticaretle uğraşan Feridunzâde Hacı Mehmet Efendi’nin oğludur. Düzenli bir eğitim görmedi, genç yaşta kayıkçılık yapmaya başladı. 1912’de Balkan Savaşı’na askerlik bedeli ödendiği halde gönüllü olarak katıldı. Çorlu yöresindeki çatışmalarda diz kapağından yaralandı. Bundan dolayı “Topal” lakabıyla anıldı.
Topal Osman, Millî Mücadele’nin propagandasını yapmak için 17 Şubat 1920’de Gedikkaya adlı haftalık bir gazete çıkarmaya başladı; başyazarı da kendisiydi. Gedikkaya yirmi altı sayı devam edebildi.
Topal Osman muhafız taburu komutanlığı görevini yaparken Büyük Millet Meclisi’nde muhalif gruplar arasındaki çekişmeler onu da etkilemeye başladı. Muhalefetin önde gelen isimlerinden Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey’in ansızın ortadan kaybolması büyük bir karışıklığa yol açtı. Onun 27 Mart 1923 Salı akşamı Merkez Kıraathanesi’nde oturmakta iken Cumhurbaşkanlığı Muhafız Taburu Komutanı Topal Osman’ın adamlarından Mustafa Kaptan tarafından çağrıldığı ve Topal Osman’ın evinde boğulduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Mustafa Kaptan tutuklandı, Topal Osman’ın tutuklanması için de karar alındı. Jandarma zâbiti Kemal Bey, Mühye köyünün doğusunda Dikmen deresinin başlangıcında bir yerde Ali Şükrü Bey’in cesedini buldu. Meclis cinayet fâillerinin hemen tutuklanmasını isteyince hükümet zanlı durumundaki Topal Osman’ın yakalanmasını emretti. Yapılan baskılar üzerine Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, yeni muhafız tabur komutanı tayin edilen İsmail Hakkı Bey’e Topal Osman’ın yakalanması emrini verdi. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Taburu, Topal Osman’ın bulunduğu Papazınbağı’nı kuşattı; çıkan çatışmada Topal Osman ölü olarak ele geçirildi (2 Nisan 1923). Cesedi meclisin önünde asıldı. Üç saat kadar asılı kalan ceset ailesinin isteğiyle İstanbul üzerinden Giresun’a götürüldü ve Giresun Kalesi’nde Kurban Dede’nin mezarının yanına defnedildi. Ardından mezarı Atatürk’ün emriyle Giresun’da kalede bugünkü yerine nakledildi.
Kaynak
İslam Ansiklopedisi