Bikram: Yogi, Guru, Saldırgan

05 Eylül 2021 12:00 Haftalık Kültür
resimler-kitap/Bikram_yogi_guru_predator.jpg
google news

Bikram Choudhury 1970’ler Amerika’sında Hindistan’dan kendini ithal etmiş bir yogi yani yoga uygulayıcısı. Kendi adını verdiği Bikram Yoga ile kendine has bir yoga felsefesi yarattığı ve kendine mal ettiği 26 duruş 2 nefeslik özel seriyi uyguladığı biliniyor. Bikram Yoga, diğer adıyla sıcak yoga, ekstrem sıcak bir ortamda kişinin kendi fiziksel sınırlarını zorlayarak gerçekleştirdiği bir yoga türü denilebilir.

Netflix yapımı Bikram: Yogi, Guru, Predator adlı belgesel bu yoga türünün ortaya çıktığı zamandan beri sayısız kişiyi etki altına alışını, eski ABD Başkanı Nixon’ı iyileştirip Hollywood ünlüleri gibi üst düzey kişiler arasında popüler olup medyada büyük bir yer buluşunu anlatılıyor. Bu yoga ile beraber yoga'yı ABD'de popülerleştirip fenomen haline getirme süreci ve bu sürecin sonunda başlangıçtaki halinden ne kadar uzaklaştığı aktarılıyor.

yogi bikram yoga pozunu verirken fotoğrafı

Bikram'ın belgeselin başında ilk ortaya çıktığı zamanki yeni bir başlangıcın getirdiği tazelik ve güzel niyetlerden oluşan enerjisi o zamanlara tanıklık etmiş kişilerin ifadelerinden hissediliyor. Onun için dönüm noktalarından biri geçirdiği talihsizlik üzerine pes etmeyişi ve ABD’ye gidip Başkan Nixon’a şifa oluşu. Bunun üzerine yeşil pasaport almak için hiç uğraşmadığını aktarıyor, Nixon’ın ona hayranlığı ve minnettarlığının bir timsali olarak ABD pasaportu edindiğini ifade ediyor.

Zamanla kitlelere yayılan Bikram Yoga, belki topluluk psikolojinden belki de gerçekten yoga serisinin veya metodunun gerçekten insanlara iyi gelişinden hızlıca büyüyor ve onu zamanla piramidin tepesindeki kutsal zengin adama çeviriyor. Ancak metot Bikram’ın kişileri aşağılamasını da içeriyor. Şifanın çoğunlukla aşağılanma üzerinden bireyin kendini bastırarak Bikram’a teslim etmesine dayalı aktarımı Bikram’ın yarattığı iyi niyet kalkanının zamanla işlevini yitirmesine ve çatlaklar oluşmasına sebep oluyor.

biikram sıcak yoga salonunda yoga eğitimi verirken

Bikram ve yoga topluluğu, özünde varlığını Bikram’ın varlığına adamış kimseler tarafından oluşturulan bir topluluk. Bu topluluğun bireylerinin manevi olduğu kadar maddi anlamda da topluluğun içinde kalmasına yol açan kapalı bir sistem üzerine kurulu. Ancak sistemin özünü oluşturan güç yani Bikram’ın kendisi, insanların ona duyduğu olağanüstü bağlılığının sebep olduğu vazgeçilmezlik hissi sebebiyle zamanla sorumsuzlaşıyor ve bu durum onun eylemlerinde doğru yanlış kavramlarını yitirmesine sebep oluyor. Bir kadınla birlikte olmak için rızasının gerektiğini ve bu rızanın sahibi olamayacağı olasılığını idrak edemez hale gelen Bikram, zamanla idrakini kaybetmiş suçlu olduğunu kabullenemeyen bir tecavüzcüye dönüşüyor.

Ne var ki, masumiyet karinesine göre Bikram bir suçlu değil. Bikram’a yönelik bir soruşturma ve kovuşturma cinsel saldırı anlamında olmamış. Çünkü cinsel saldırıya uğrayan kadınlar için yapabilecek en iyi şey yollarına devam etmek olmuş.

Kendisine tecavüz eden kişinin alnını öpüp odasına geri döndüğünde bir daha olmaması için dua eden mağdurların ifadelerinden anlaşıldığı üzere bu kadınlar sistemin en şansız halkası olarak kendilerini sevmeyi sürdürmek zorunda kalmışlar çünkü hayatlarının kendileri ve sevdikleri için devam etmesi gerektiğini fark etmişler. Piramidin üstünde oturanın hipnotize eden kudretinin fazlasıyla altında oldukları gibi çıkaracakları sesin bu piramidi yıkmaya yetmeyeceğini düşünmüşler.

Mağdurların psikolojisini aktaran belgeselde, bu insanların davranışlarının sorgulanmaması gerektiği de hissettiriliyor. Davranışlarının sebeplerini anlamakta kendilerinin de çok büyük zorluklar çektikleri görülüyor çünkü.

Kutsal çemberin etrafına toplanmış toplulukların -içerde paylaştıkları ne olursa olsun- karanlık taraflarını aydınlatan bu türdeki üretimler, aslında hiç sahip olmadığı bir ışık ona bahşedilmiş gibi davranan bir insan evladından insanların gözlerini alamayışını gözler önüne seriyor.

Halbuki o insan evladının, Bikram’ın kendisine Nixon’ın bahşettiğini söylediği yeşil kartının aslında hiç olmayışı gibi, herhangi birinden bir farkı olmadığı anlaşılıyor.

İyi Samiriyeli - The Good Samaritan

19 Eylül 2021 14:58 Haftalık Kültür
resimler-kitap/the_good_samaritan.jpg

İyi Samiriyeli olarak çevrilen, Alabama’lı iki kız kardeşin oluşturduğu folk rock türünde müzik yapan The Pierces adlı müzik grubunun şarkısı. Şarkının adı İsa’nın anlattığı en ünlü öğretici hikayelerden (Mesel – İslam’da Kıssa) birine atıf yapar. Bu hikâye Luka İncilinde geçer ve ihtiyaç halindeki bir kişiye yalnızca insan olduğu için yardım etmenin erdemi anlatılır.

Hikâyeye göre bir grup insan arasından Yahudi bir kanun yapıcı İsa’ya nasıl sonsuz bir hayata erişeceğini sorar. Aslında mükemmel biri olabilmek için ne yapması gerektiğini öğrenmek istemektedir.  İsa “Tevrat’ta ne yazılıdır?” diyerek cevap verir. Yahudi kanun yapıcı “Tanrı'yı ​​tüm yüreğinle ve tüm ruhunla sev.  Onu tüm gücünle ve aklınla sev. Ayrıca komşularını sevdiğin gibi sev.” deyişlerini aktarır ve sorar: “Peki, komşularımın kim olduğunu nasıl bilebilirim?” Bunun üzerine İsa ona bir hikâye anlatarak cevap verir.

the pierces the good samaritan

Yol kenarında saldırıya uğramış, yağmalanmış ve terk edilmiş kötü durumda olan bir seyyah vardır. Oradan geçmekte olan bir rahip adamın kötü kıyafetinden dolayı adamdan sakınır ve geçip gider. Oysa onun tanrının hizmetkarı olarak seyyaha yardımcı olacağı düşünülürdü. Daha sonra Levi’li mezhep üyesi saygıdeğer bir adam seyyahı görür. Ancak o da adamın kötü görünümünden etkilenir ve seyyahı görmezden gelerek yoluna devam eder.

Sonunda Samiriye’li bir adam gelir. Arap kaynaklarında Samiriler olarak geçen bu kişiler Filistin topraklarının kuzey tarafında bulunan Samiriye kentinde yaşayan kişilerdir ve Yahudilerle benzer inançlara ve ibadetlere sahip olsalar da Yahudilerle anlaşamayan ve onlarla ihtilaf halinde olanlardır.

Oradan geçenlerin arasından Yahudi seyyaha yardım etmesi beklenemeyecek kişi olan Samiriyeli seyyaha yardım eder, giyecek verir, bir hana götürüp tedavi masraflarını üstlenir. İsa bunun üzerine Yahudi kanun yapıcıya bu iyi Samiriyeli’nin onun komşusu olduğunu söyler.

rembrandt, iyi samiriyeli tablosu

Hikâye farklılıklara aldırmayan sevginin boyutlarını belirginleştiriyor. İhtiyacı olan bir insana onu sevmeseniz de hatta herkesin kaçındığı biri bile olsa bu kişi, yardım etmenin insan olmak anlamına geldiğini anlatıyor. Bugün İyi Samiriyeli (The Good Samaritan) kalıbı ihtiyaç halindeki bir kimseye bencil olmadan yardımcı olan kimseyi anlatmak için kullanılıyor.

Bu anlatım İslam’daki dürüst, merhametli, iyi ahlak sahibi kişileri anlatan “Ebrar” kavramına karşılık geliyor. Mutaffifin Sûresi 22-26. âyetlerde “Ebrar” olan kullar şöyle tarif edilmiştir:

"Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler.” ( İnnel'ebrare lefiy na'ıymin)

“Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar. Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün. Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir. Onun içiminin sonunda misk kokusu vardır. İşte yarışanlar ancak onda yarışsınlar."


Kapak Resmi: The Good Samaritan, 1890 by Vincent Van Gogh
Kaynaklar:
ebrar/the good samaritan makale
Samaritan hikayesi video
Samiriyeliler
Sure Link