Fatıma'nın Eli

12 Eylül 2021 12:00 Haftalık Kültür
resimler-kitap/hamsa_fatımanıneli_fatmanıneli.jpg
google news

Fatıma’nın Eli olarak bilinen, nazar ve kötü enerjiye karşı Ortadoğu ve Anadolu’da yaygın olarak kullanılan geleneksel semboldür. Başta Kuzey Afrika olmak üzere geniş bir coğrafyada benimsenen sembol; Araplar tarafından “Hamsa veya Hamsa eli”, Museviler tarafından “Humaş Eli veya “Miryam’ın Eli” ve Hindular tarafından “Humas Eli” olarak anılır.

Hamsa kelimesi Arapça beş anlamına gelen hamse kelimesinden türetilmiştir. Sembol hem Müslümanlığın hem de Museviliğin ihtiva ettiği ortak sembollerden biri olması bakımından dikkat çekicidir.

Müslümanlığa göre el sembolü, Hz. Muhammed’in kızı ve Hz. Ali’nin eşi Hz. Fatıma’nın elini ve beş parmak İslam’ın beş temel şartını sembolize eder. İslam inancı ve Arap geleneğindeki, kötü niyetli insanların zarar doğurabilecek bakışlarını anlatan nazara iyi geldiğine inanılmakta ve kem gözlerden korunmak amacıyla meskenlerde tılsım olarak kullanılmaktadır.

Azerbaycan ve Anadolu kültüründe "El benim elim değil Fatma Ana’nın eli olsun” deyişi vardır ve evle ilgili işlerde şansın ve bereketin bol olsun, elin bereketli olsun anlamına gelmektedir.  

fatmanın eli

Musevilikte “Abla Meryem’in Eli” diye bilinir. Meryem (Miryam), Hz. Musa’nın ablasıdır. Yahudiler için beş parmak Tevrat’ı oluşturan beş kitabı sembolize eder. Elin sağ ve sol parmakları yanlara dönüktür. Diğer 3 parmak ise dikeydir. Tılsımın şeytanı uzak tuttuğu, şans ve bolluk getirdiği inancı vardır.

Bazı formlarında bulunan elin ortasındaki göz, Mısır mitolojisindeki adaletin sembolü gök tanrısı Horos’un gözüdür. Bu bakımdan elin içindeki göz kötü niyetli kişilere karşı, her şeyi gören ve bilen Horos’un gözünün üzerlerinde olduğunu hatırlatır bir uyarı niteliğindedir.

Tılsımlara semavi dinlerin öncesinde inanılan Paganlık ’ta (çok tanrılı din) rastlanmaktadır. Müslümanlık, sembollerin anlamlandırılarak kullanılmasını yani tılsımcılığı reddeder. Ancak toplumlar tarihsel süreç içerisinde dinlerini değiştirmiş olsalar da sosyal alışkanlıklarını istisnai örneklerden görüldüğü üzere korumuşlar ve devam ettirmişlerdir. Türklerin nazar boncuğunu, Arapların Hz. Fatıma’nın Eli’ni hala kullanıyor olmaları bunun örneklerinden biridir. Bugün Fatıma’nın Eli, nazar boncuğu ve üzerlikler aksesuar ve süs eşyası olarak sıkça kullanılmaktadır.

Mutlak Sıfır

30 Nisan 2022 00:24 Haftalık Kültür
resimler-kitap/mutlak_sıfır_1.jpg

Bir cisim ne kadar soğuk olabilir? Ne kadar soğukta, artık bir cismin yok olduğunu farz edebiliriz? Mutlak sıfır bir cismin artık var olamayacağı kadar soğuk olduğunu ifade eder. Bu sıcaklık -273,15 santigrat derece ya da 0 (sıfır) Kelvin ile ifade edilir. Uzay bile bu kadar soğuk değildir.

Heisenberg’in Belirsizlik İlkeleri’ne göre atomlar ve moleküller yalnızca belirli enerji düzeylerinde var olabilirler. Çünkü sıcaklık ile cisimleri oluşturan atom hareketleri doğru orantılıdır. Sıcaklık artarken atomlar daha hızlı ve düzensiz hareket ederlerken, soğuk ortamda atomlar yavaşlar ve düzensiz hareketlerini azaltırlar. Bir cismin mutlak sıfır derecesindeki kalan son enerjisine “sıfır noktası enerjisi” denir. Bu noktada artık hareket var olamayacak kadar moleküler anlamda azalmıştır, ama cisim var oldukça enerji de varlığını devam ettirecektir.

atomlar

Işık hızına olduğu gibi mutlak sıfıra da ulaşmak mümkündür ama bu hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmez; çünkü bu dereceye ulaşmak sonsuz miktarda enerji gerektirir. Bir cismi bu kadar soğutmayı şu ana kadar pek çok bilim insanı denemiş olsa bile, başarılı olunamamıştır.

Kelvin Ölçeği mutlak sıfıra dayalıdır. Sıfır Kelvin, mutlak sıfırdır. Bu anlamda bilinmelidir ki sıcaklığın ölçülmesinde birkaç ölçekten yararlanılır. En bilineni günlük hayatımızda kullandığımız birimi Santigrat olarak da adlandırılan Celcius ölçeğidir. Bu ölçekte suyun donma noktası 0, kaynama noktası 100 derece kabul edilir ve bu iki sıcaklık arası santigrat olarak adlandırılan yüz eşit kısma bölünür.

lord kelvin

Kelvin ölçeğinde sıcaklık derece işareti kullanılmadan büyük K simgesi ile gösterilir. Suyun donma noktası 273, kaynama noktası 373 Kelvindir. Kelvin ölçeğinde Celcius ölçeğindeki gibi suyun donma ve kaynama noktaları arasında 100 derecelik bir fark vardır. Yani iki ölçek de -suyun kaynama noktalarının başlangıç dereceleri farklı olsa da- aynı birim büyüklüklerini kullanırlar. Eksi derecelerin olmadığı Kelvin’de; 273 Kelvin, 0 santigrat dereceye eşittir. Dolayısıyla mutlak sıfır olarak adlandırılan 0 Kelvin de -273 santigrat dereceye eşit olur.

“Bilim, kendisine sunulan her problemle korkusuzca yüzleşecek, sonsuza dek geçerli, onurlu yasalarla bağlıdır.” Sözüyle bilime olan inancını anlatan William Thomson, (Lord Kelvin olarak da bilinir) 1824-1907 yılları arasında yaşamış zamanın en büyük fizikçilerinden biriydi. Termodinamikte gazlar için tanımlanmış mutlak sıfır kavramını tüm maddelere uyarladı. Kelvin adını verdiği ölçeğinde mutlak sıfırı başlangıç noktası olarak kabul etti. Kelvin ölçeği, bugün vefatından yüz yıl sonra sıcaklığın ölçülmesinde yararlanılan üç temel ölçekten biri olarak adını yaşatıyor.


Khan Academy
Bilimsel İlkelerin Küçük Kitabı, Tubitak Kitapları, 2005