Mantıku't Tayr

03 Ekim 2021 12:00 Haftalık Kültür
resimler-kitap/mantıkut_tayr_feridüddün_attar.jpg
google news

Mantıku’t Tayr ( Kuş Diliyle veya Kuş Dili olarak çevrilebilir) 12.yy.da yaşamış İranlı şair Feridüddin Attar tarafından yazılan manzum bir eserdir. Manzum eserler mısralardan oluşan, kafiyelerden yararlanılarak yazılan şiir biçimindeki uzun yapıtlardır.

Tasavvuf edebiyatının başlıca eserlerinden biri olan Mantıku’t Tayr’da, kuş sembolizminden yararlanılarak tasavvuf inancındaki Vahdet-i vücut anlayışı anlatılmaktadır. Hikâye kuşların toplanıp hiçbir ülkenin padişahsız olmadığını, padişahsız ülkenin ordusunda düzen ve tertibin kalmayacağını, kendilerine bir padişah bulmaları gerektiğini söylemeleriyle başlar.   

Süleyman peygamberin haberci kuşu Hüdhüd, Simurg adında bir padişahlarının olduğunu, o padişahın da Kaf Dağı’nın ardında olduğunu söyler.

“O bize yakındır lakin biz ona uzağız, ona ulaşmamız için zorlu bir yolculuğa çıkmamız lazımdır.”

Yolculuğun güçlüklerini duyan Bülbül, Papağan, Tavus, Kaz, Keklik, Baykuş gibi bazı kuşlar vazgeçmek isterler. Hüdhüd’le karşılıklı tartışırlar. Bu tartışmalarda her bir kuşun mazeretleri onun öyküsü olur. Hüdhüd onları ikna eder ve bunun üzerine Kuşlar Ülkesi’nin kuşları Kaf Dağı’nın ardındaki Simurg’u bulmak için çetin ve zorluklarla dolu bir yolculuğa çıkarlar.

simurg kuşu

Uzun yolculuk esnasında bitkin düşen kuşlar zamanla şüpheye düşerler. Hüdhüd onların sorularına cevap verir. Kuşlardan biri onları neyin beklediğini sorar.

“Ey yolu tanıyan Hüdhüd, gözlerimiz bu vadide karardı.Yoldaş, bu yol kaç fersahtır?”

Hüdhüd der ki;
“Önümüzde yedi vadi vardır. Dünyadan gelip de bu yolu dönen olmadı. Bu yüzden yolun kaç fersah olduğunu bilen yoktur. İlk vadi talep vadisidir, sonra ucu bucağı olmayan aşk vadisi gelir. Üçüncü vadi marifet (bilgi) vadisidir.

Dördüncüsü istiğnadır (ihtiyaçsızlık). Beşinci vadi tertemiz olan tevhid (birlik) vadisidir. Sonra tehlikeli olan hayret vadisi gelir. Yedinci vadi de Yoksulluk ve fena (yok olma) vadisidir. Bundan sonra yolun sona erer, Bir damla olsan okyanus kesilirsin.”

Kuşlar sırasıyla bu vadilerle geçerler. Hakikat yolunu temsil eden bu yedi vadiyi geçen kuşlardan yalnızca 30 kuş yolu aşıp Kaf Dağı’nın ardındaki yüce bir dergâha ulaşabilir.

mantık'ut tayr kitap afişi

Dergaha ulaşan kuşların Simurg’u aradıkları anlaşılınca bir haberci önlerine birer kâğıt parçası bırakır. Kâğıtları okuyan kuşlar bütün yaptıklarının yazılı olduğunu görürler ve şaşırırlar. Bu sırada Simurg kendini gösterir. Fakat gördükleri Simurg kendilerinden başka bir varlık değildir. Simurg’da kendilerini, kendilerinde Simurg’u görürler. (Simurg otuz kuş anlamına gelir.)

Ve bir ses duyulur: “Siz buraya otuz kuş geldiniz, otuz kuş göründünüz; daha fazla veya daha eksik gelseydiniz yine o kadar görünürdünüz; çünkü güneşe benzeyen bu dergah bir aynadır.”

Kaf Dağının ardındaki dergâha erişen otuz kuş aradıkları padişahın varılması gereken yere yolculuk eden kendileri olduğunu anlar. Yolun sonunda hepsi Simurg’a erişerek fani olur, artık ne yol ne yolcu ne de kılavuz vardır. Gölge güneşte kaybolur. Hepsi “bir” olmuştur.

Tasavvuf anlayışını anlatan bu eserde Hüdhüd’ün anlattığı 7 vadi tasavvuf inancının prensiplerini simgeler. Allah Simurg, Dergah ayna ile sembolleştirilmiştir. Dergâha erişen kuşların da hakikate (islam bilgisi ve inancına) o ayna, yani kendileri yoluyla eriştiklerini anlatır.

Mantıku’t-Tayr, 13. yüzyıl sonlarında Gülşehri tarafından çevrilmiştir. Günümüzde çevirileri yoluyla halen okunmakta ve ilgi görmekte olan bir eserdir.

Görsel:Simurg Sanatevi, Simurg Yağlı Bayo Tablo

Mona Lisa, Andy Warhol

20 Haziran 2021 12:00 Haftalık Kültür
resimler-kitap/andy_warhol_mona_lisa_popart_moren_haber.jpg

Pop-art sanat akımının en önemli temsilcilerinden biri olan Amerikalı Andy Warhol, tüketim amaçlı malların banal görüntülerini seri şeklinde yapılan endüstriyel- fotografik baskılarla çoğaltıyor ve 1960’ların Amerikan ünlülerinin portrelerinin birbirinden farklı renklerde olan sonsuz çeşitlerini basıyordu.

Sanatçı bu çalışmasında da diğer klasikleşmiş pop art çalışmalarında olduğu gibi Mona Lisa resminin de sonsuz sayıdaki kopyasını üst üste, yan yana getirerek çalışmasında kendi Mona Lisa’sını yarattı. Renk filtrelerinden geçirerek farklı renklerde bastığı röprodüksiyonların arasında resmin orijinalliğinin nasıl kaybolduğunu gözler önüne seriyor, sanatın biricikliğine kendi yöntemiyle başkaldırıyordu.

Gelecekte bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” sözünün sahibi olan sanatçı, tüketime dayalı 21. Yüzyıl sosyal medyasının ve popüler kültürün temellerini atan kişi olarak anılıyor.


Kaynaklar:
Leonardo da Vinci, Elke Linda Buchholz, Litaratür Yayınları
Pera Müzesi